High Speed 2 Projesi, İngiltere’nin ulaşım altyapısını dönüştürmeyi hedefliyor. Mono Steel’in projeye sağladığı yenilikçi çözümlerle, hızlı ve güvenilir bir ulaşım ağı oluşturma yolunda atılan adımları keşfedin.
İngiltere’de inşası devam eden High Speed 2 (HS2) projesi, Londra ile Midlands ve Kuzey İngiltere’deki büyük şehirler arasında yüksek hızlı bir demiryolu ağı oluşturmayı amaçlıyor. Proje, yaklaşık 230 kilometre uzunluğunda ve dört istasyona sahip olmasıyla dikkat çekiyor. HS2, Londra’dan Birmingham’a kadar uzanarak, ulaşımın hızını artırmayı hedefliyor. Projenin yaklaşık 2033 yılında tamamlanması bekleniyor ve bu, Avrupa’nın en büyük altyapı yatırımları arasında yer alıyor.
HS2 projesinde Türk imzası taşıyan önemli bir katkı ise Sakarya’nın Ferizli ve Söğütlü Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) bulunan Mono Steel Fabrikası’ndan geliyor. Türkiye’nin yanı sıra 30 farklı ülkeye ihracat gerçekleştiren bu fabrika, İngiltere’nin ikinci büyük hızlı tren hattı projesinde yer almanın haklı gururunu yaşıyor.
Mono Steel Fabrikası’nda proje müdürü olarak görev yapan Melisa Erdoğan, HS2 projesinin önemine vurgu yaparak şunları ifade etti: “HS2, İngiltere’de gerçekleştirilen bir proje olup, ana amacı iki büyük şehir arasındaki trafiği azaltmak ve yolculara konforlu bir seyahat imkanı sunmaktır. Proje alanında 300 farklı şantiye ve 30 binden fazla çalışan yer almakta. Biz de Mono Steel olarak, HS2 için Avrupa standartlarına uygun tonlarca çelik üretiyor ve bunu ihraç ediyoruz. Böyle büyük bir projede yer almak, bizim için büyük bir onur ve gurur kaynağıdır.”
Erdoğan, Mono Steel’in HS2 projesindeki rolünü ise şu şekilde açıkladı: “HS2 projesinde, yüksek kaliteli çelik tedariki, zamanında teslimat, sürdürülebilir çözümler, teknik destek ve güvenilir işbirliği ile projeye değer katan önemli bir çözüm ortağıyız. Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla ihracat açısından stratejik bir noktada bulunuyor. Mono Steel olarak, zamanında teslimat, teknik uzmanlık ve maliyet etkin çözümler sunarak rekabet avantajı sağlıyoruz. Ayrıca, mühendislik ve üretim alanındaki güçlü altyapımız, küresel standartları karşılamamızı ve hatta aşmamızı mümkün kılıyor.”